Geç konuşan çocuklar konuşulan dili oldukça iyi anlayan ve oyun, motor, düşünme ve sosyal becerileri yaşı düzeyinde olmasına rağmen yaşına göre sınırlı kelimeleri olan çocuklardır. Geç konuşan çocukların yaşadıkları zorluk özellikle konuşma ve ifade edici dil alanındadır. Bu çocuklar konuşma için tüm yapı taşlarına sahip olmalarına rağmen çok az ya da hiç konuşmadıkları için bizleri şaşırtabilirler.
Sesletim bozuklukları, konuşma seslerinin çıkartılış yeri, biçimi, hızı, zamanlaması ve basıncının hatalı üretimine dayalı sorunlardır. Sesbilgisel bozukluklar, konuşmanın temelini oluşturan dil kurallarına ait bilgiyi (sesbilgisini/fonoloji) edinme güçlüğüdür. Çocuk kolay anlaşılır konuşma örüntüleri gerçekleştiremez. Örneğin, çocuk /s/ sesini sözcük başında kullanmayı öğrenememiştir. Gelişimsel sesbilgisel bozukluklar, çocuklarda ilerleyen dönemlerde, okuma ve yazma güçlükleri görülmesinde etken olabilir.
Bir çocuk eğer başkalarının söylediklerini anlamakta (alıcı dil) veya duygularını, düşüncelerini yeterli düzeyde sözel olarak aktarmakta (ifade edici dil) güçlük yaşıyorsa o zaman bu bir dil bozukluğudur. Dil bozuklukları, bilinen belirli bir nedene sahip olmayan alt grupları kapsayan gecikmiş dil veya gelişimsel dil bozukluğu (özgül dil bozukluğu) olabileceği gibi; zihinsel yetersizlikler, nörolojik problemler ve işitme engeli gibi belirli bir nedene bağlı olarak gelişen dil bozukluklarını kapsamaktadır.
Konuşmayı işlemleme sürecinde meydana gelen motor planlama veya konuşma bileşenlerinden bir/birkaçının etkilenmesi durumunda ortaya çıkan nöromotor problem motor konuşma bozuklukları olarak adlandırılmaktadır. Motor konuşma bozuklukları dizartri ve apraksi olarak ikiye ayrılmaktadır.
Otizmde karşılaşılan sorunlardan en önemlisi otizmli bireyin sosyal iletişimidir. Sosyal iletişimi en etkili gerçekleştirmenin yolu sözel ve sözel olmayan biçimleriyle dil kullanmaktan geçer. Dili başkalarını anlamak ve kendimizi anlatmak için kullanırken dilin ses sistemi, dilbilgisi sistemini bilmemiz gerektiği kadar, dili nerde, ne zaman, kime, nasıl kullanacağımızı belirleyen sosyal boyutunu da öğrenmemiz önemlidir.
Down sendromlu bebeklerin konuşma ve dil gelişimi yaşamın ilk yıllarından beri genellikle gecikme göstermektedir. Bu gecikme iştme kaybı, ağız ve dil kaslarındaki hipotoni (kas gevşekliği) ve çocuğun bilişsel gelişimindeki geriliğin etkisi sonucunda olabilmektedir. Araştırmalar, Down sendromlu bebeğin en çok dil alanında geri olduğunu, bu alandaki geriliğini çevresinin dille ilgili özellikleriyle de bağlantılı olduğunu ortaya koymaktadır.
Dil ve konuşma bozuklukları içerisinde en yaygın görülenlerden türlerden biri olan akıcılık bozuklukları Amerikan İşitme ve Konuşma Birliği'nin (ASHA) sınıflandırmasına göre kekemelik ve hızlı-bozuk konuşma olarak ikiye ayrılmaktadır. Kekemelik gelişimsel ve edinilmiş kekemelik olarak iki başlıkta incelenir. Görülme sıklığı gelişimsel kekemeliğe göre oldukça düşük olan edinilmiş kekemelik ise nörojenik ve psikojenik kekemelik olarak ikiye ayrılmaktadır.
Telif Hakkı © 2020 İletişim Dil Eğitim Araştırma Dil ve Konuşma- Tüm Hakları Saklıdır.